Çekişmeli Boşanma Davası
Çekişmeli boşanma davası, boşanma davası türleri arasında önemli bir yere sahiptir. Taraflar arasında boşanmaya dair veya boşanma sonrasında nafaka, çocuğun velayeti ya da mal paylaşımı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunması, çekişmeli boşanma davalarını oluşturmaktadır.
Aşağıda belirtmiş olduğumuz çekişmeli boşanma nedenlerinin herhangi birisi veya bir kaçının varlığı halinde ve diğer çekişmeli boşanma davası şartlarının oluşması ile, çekişmeli boşanma davası açılması mümkündür.
Çekişmeli Boşanma Nedir?
En kısa tanımı ile evlilik birlikteliğinin sona erdirilmesi veya bu birlikteliğinin sona erdirilmesine bağlı olarak taraflara yüklenecek olan hak ve yükümlülüklere ilişkin bir uyuşmazlık bulunması çekişmeli boşanma olarak adlandırılmaktadır.
Evlilik birlikteliğinin kurulması ne kadar zor ise, bu birlikteliğe son vermek de kat kat zordur. Ancak boşanma nedenlerine bağlı eşler arasında baş gösteren anlaşmazlıklar çoğu zaman evlilik birlikteliğinin sürdürülmesini imkansız hale getirdiği gibi her iki eşi maddi manevi yıpratacak boyuta gelebilmektedir. Bu konuda önemli olan eşlerin veya ortak çocukların bulunması halinde bu çocukların bu süreçten en az etkilenerek davanın sonuçlandırılmasıdır.
Çekişmeli Boşanma Nedenleri
Medeni kanunumuzda çekişmeli veya anlaşmalı boşanma nedenleri konunda herhangi bir ayrım yapılmamıştır. Genel olarak bütün boşanma nedenleri çekişmeli ya da anlaşmalı boşanma davlarına konu olabilecektir.
Ancak buna karşın anlaşmalı boşanma davalarının sıklıkla “evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması” durumuna dayandırıldığı görülmektedir. Uygulamada ise bu durum genel boşanma nedeni olarak anılmaktadır. Medeni Kanunumuz ve yargı organlarınca benimsenmiş boşanma nedenlerini ise aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Zina Nedeniyle Boşanma (TMK md. 161)
Zina nedeniyle boşanma Medeni Kanunumuzun 161. Maddesinde düzenlenmiştir. Boşanma davalarında özellikle çekişmeli boşanma davalarında sık karşılaşılan bir durumdur. Hukuki açıdan zina; Eşlerden herhangi birisinin eşi haricinde, başka bir karşı cins ile yaşamış olduğu cinsel ilişki zina olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle uygulamada sıklıkla aldatma nedeniyle boşanma davası olarak da tabir edilmektedir. Boşanma davasının zina nedenine dayandırılması içinde bir takım şartların oluşması gerekir. Bu şartlar;
- Zina nedeniyle diğer eş tarafından aldatan eşin affedilmiş olmaması
- Zina nedeniyle boşanma davasının, zinanın öğrenilmesinden itibaren 6 (altı) ay içerisinde açılmış olması
- Her durumda ise zina olayının üzerinden 5 yıl ve daha fazla sürenin geçmemiş olması gerekmektedir.
Hayata Kast, Kötü ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası
Çekişmeli boşanma davasına sık konu olan bir durum ise Türk Medeni Kanunumuzun 162. Maddesinde “Hayata Kast, Pek Kötü ve Onur Kırıcı Davranış” olarak düzenlenmiştir.
Boşanma davalarında kanıtlanması ve sonrasında açılması muhtemel maddi manevi tazminat davası nedeniyle oldukça önemli bir boşanma nedenidir. Bu konuda boşanma davası öncesinde ve boşanma davası sırasında hangi hareketlerin hayata kast, kötü veya onur kırıcı davranış olarak nitelendirilebileceği esaslı bir şekilde ortaya konulması gerekir. Birbirinden büyük ölçüde farklı kavramlar olması nedeniyle ve konunun önemine binaen bu davranışların ayrı başlıklar altında açıklanmasını uygun görüyoruz.
Hayata Kast
Medeni Kanunumuzun 162. Maddesinde yer alan hayata kast tartışmasız olup, bu konuda ilgili eş hakkında yapılan ceza soruşturması, ceza davası veya adli raporları ile tanık beyanları ile durumun kanıtlanması mümkündür. İsminden de anlaşılacağı üzere bir eşin diğer eşe yönelik öldürme amacı ile hareket etmesidir. Ancak bu durun kasıtlı olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Örneğin taksirli bir yaralamanın hayata kast olarak nitelendirilmesi ceza hukuku açısından mümkün olmadığı gibi çekişmeli boşanma davalarında da gerekçe olarak gösterilmesi mümkün değildir.
Kötü Davranış
Kötü davranış, hataya kast durumuna göre daha geniş bir kavramdır. Herhangi bir eşin diğer eşin vücut bütünlüğüne bir saldırı gibi fiziksel bir davranış kötü muamele olabileceği gibi, aşağıdaki durumların varlığı da yargı birimleri tarafından kötü davranış olarak nitelendirilebilmektedir..
- Eşe karşı kasten yaralama
- Eşin hürriyetinden yoksun bırakılması
- Kasıtlı olarak beslenme ihtiyacının giderilmesine engel olunması
- Normalin dışında gerçekleşen cinsel ilişki
Onur Kırıcı Davranış
Onur kırıcı davranış diğer iki duruma göre daha geniş bir kavram olup, genellikle mahkemelerin takdirine bırakılan bir husustur. Bu nedenle medeni kanunumuzda düzenlenen onur kırıcı davranışları tek tek sıralamak mümkün değildir. Örnek ile açıklamak gerekirse, bir eşin diğer eşe karşı hakaret gibi küçücük düşürücü söz ve fiillerde bulunmasıdır. Yapılan istatistiklere göre çekişmeli boşanma davalarının büyük çoğunluğunu onur kırıcı davranışlar oluşturmaktadır.
Hayata kast, onur kırıcı veya kötü davranışlar çoğunlukla bir eşin psikolojik sorunlarına bağlı olarak gerçekleştirildiği görülmektedir. Eşin yazımızın ilerleyen bölümünde değineceğimiz akıl hastalığının bulunması durumunda boşanma nedeninin Medeni Kanunumuzun 165. Maddesine dayandırılması gerekmektedir.
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Boşanma (TMK md. 163)
Öncelikle belirtmekte fayda görüyoruz ki suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davalarında söz konusu fiillerin eşe karşı işlenmesinde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Hatta çoğu durumda bu tür hareketler üçüncü kişilere karşı gerçekleştirilmiş olması nedeniyle boşanma davası açılmaktadır.
Gerek suç işleme gerekse haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davasında her iki kavram farklı niteliklere sahip olması nedeniyle ayrı başlıklar altında incelenmesinde fayda vardır.
Suç İşleme Nedeniyle Boşanma Davası
Yukarıda da belirttiğimiz gibi suç işleme nedeniyle boşanma davasında işlenen suçun eşe karşı gerçekleştirilmiş olması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise söz konusu suçun evlilik birlikteliği devam ederken suçun işlenmiş olmasıdır.
Medeni Kanunumuzun 163. Maddesinden de anlaşılacağı üzere işlenin suçun küçük düşürücü veya onur kırıcı bir davranış ile birlikte işlenilebilen suçlardan olması gerekmektedir. Genellikle bu suçlar “yüz kızartıcı suç” olarak nitelendirilen suçlardır. Anayasamız ve diğer özel yasalar ile kabul görmüş yüz kızartıcı suçlar özetle aşağıdaki gibidir.
- Hırsızlık
- Dolandırıcılık
- Güveni kötüye kullanma
- Cinsel Taciz / Cinsel Saldırı
- Göçmen kaçakçılığı
- Zimmet, Rüşvet ve İrtikap Suçları
- Sahtecilik Suçları
- Anayasal Düzene Karşı Suçlar
Yüz kızartıcı suçların taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Ancak yine de hatırlatma fayda görüyoruz ki çekişmeli boşanmanın suç işlemeye dayandırılabilmesi için eş tarafından işlenen suçun kasıtlı suçlardan olması gerekmektedir. Örneğin taksirle yaralama, taksirle ölüme sebebiyet verme gibi suçlar Türk Medeni Kanununun 163. Maddesi kapsamında değerlendirilmemektedir.
Haysiyetsiz Hayat Sürme
Haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma nedeni daha geniş bir kavramdır. Haysiyetsiz hayat sürmenin var olup olmadığı durumunun tespiti genellikle mahkemenin takdirinde değerlendirilmektedir. Buna karşın, etik olmayan veya ahlak dışı davranışlar haysiyetsiz hayat sürmeye örnek teşkil edebilecektir. Örneğin eşin alkol bağımlısı olması veya kumar düşkünlüğü olması gibi durumlar Medeni Kanununun 163. Maddesi kapsamında ve çekişmeli boşanma davasında değerlendirilen durumlar arasında yer alır.
Bu konuda belirtmek istediğimiz son husus ise bu hareketlerin sürekli şekilde tekrarlanmasıdır. Diğer bir ifade ile eşin bu hareketleri alışkanlık haline getirmiş olması gerekmektedir.
Terk Nedeniyle Boşanma (TMK md. 164)
Eşlerden herhangi birisinin ortak konutu terk etmesi de çekişmeli boşanma nedenleri arasında yer alır. Ancak bu terkin evlilik birlikteliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek amacıyla gerçekleşmiş olması zorunludur.
Boşanmanın terke dayandırılarak dava açılması ve lehe karar alınabilmesi için bir takım şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar;
- Terkin evlilik yükümlülüğünü yerine getirmemek amacıyla yapılmış olması,
- Terkin en az altı ay ve daha fazla sürmüş olması gerekir. Ancak ortak konuta dönülmesi konusunda gerekli ihtarın yasal yollardan yapılması durumunda 4 ay içerisinde boşanma davası açılabilmektedir.
- Terke zorlayıcı bir sebebin bulunmaması
- Yetkili ve görevli mahkeme veya noter aracılığı ile terk eden eşe ortak konuta dönmesi için yapılan çağrıya rağmen makul süre içerisinde (genellikle 2 ay) eşin ortak konuta dönmemesidir. Ortak konutu terk eden eşin adresinin tespit edilememesi halinde bu ihtarın ilan yolu ile de yapılması mümkündür.
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma (TMK md. 165)
Eşlerden herhangi birisinin akıl hastalığına tutulması ve bu akıl hastalığının iyileşmesinin mümkün olmaması gerekir. Ayrıca bu hastalığın doktor raporları ile belgelendirilmesi gerekmektedir.
Evlilik Birlikteliğinin Sarsılması Nedeniyle Boşanma (TMK md. 166)
Evlilik birlikteliğinin sarsılması genel boşanma nedenleri arasında olup, genellikle de anlaşmalı boşanma davalarına konu olabilmektedir. Ancak zamanla çekişmeli boşanma davası ile de evlilik birlikteliğinin sarsıldığı iddiasında bulunulması mümkündür.
Boşanmanın evlilik birlikteliğinin sarsılmasına dayandırılabilmesinin en önemli koşulu ise evlilik birlikteliğinin en az bir (1) yıl süre ile devam etmiş olmasıdır. Bu süreler dolmaksızın boşanmanın evlilik birlikteliğinin sarsılmasına dayandırılması mümkün değildir.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz özel boşanma nedenlerine dayalı olarak açılan boşanma davasının herhangi bir sebeple reddedilmesi kararından sonra üç yıl süre sonunda yeniden ortak hayatın kurulamamış olması durumunda da evlilik birlikteliğinin sarsıldığı kabul edilmektedir.
Evlilik Birlikteliğinin Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası Yargıtay Kararı
Çekişmeli Boşanma Davası Şartları
Medeni Kanunumuzda çekişmeli boşanma davası şartları olarak ayrıca bir düzenleme bulunmamaktadır. Görüldüğü gibi yukarıda sıralamış olduğumuz boşanma nedenlerinin varlığının kabul görmesi konusunda genellikle her bir boşanma nedenine bağlı şartlar düzenlenmiştir.
Örneğin akıl hastalığına bağlı boşanmalarda bu hastalığın sürekli olması ve doktor raporları ile kanıtlanması veya evlilik birlikteliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davalarında evliliğin en az 1 yıl sürmesi gibi durumlar da yine çekişmeli boşanma davası şartları arasında gösterilebilir.
Çekişmeli Boşanma Ne Kadar Sürer
Ceza veya hukuk davaları fark etmeksizin herhangi bir davanın ne kadar süreceği konusunda kesin bir bilgi paylaşmak oldukça zordur. Ancak çekişmeli boşanma davasının, anlaşmalı boşanma davasına göre daha uzun sürdüğünü söylememiz mümkündür. Bunun en temel nedeni taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve kusur durumlarının tespiti konusunda yapılan araştırmalardır.
Çekişmeli Boşanma Ücreti
Çekişmeli boşanma davası veya anlaşmalı boşanma davalarında avukat ile takip edilen davalarda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi geçerlidir. Ayrıca her iki boşanma davası türüne göre her yıl değişen mahkeme harç ve masraf miktarları vardır.
Çekişmeli Boşanma Davası ve Mal Paylaşımı
Yasal mal rejimi konusunda “edinilmiş mallara katılma” geçerliliğini sürdürmektedir. Eşler arasında ayrıca bir mal rejimi kabul edilmemiş ise çekişmeli boşanma davalarında da edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Çekişmeli Boşanma Sonrasında Nafaka
Çekişmeli boşanma davasına konu olan bir başka durum ise nafakadır. Tarafların nafaka konusunda anlaşamaması halinde boşanma davası çekişmeli olarak yürütülmektedir. Yine tarafların kusur durumu ve ekonomik durumları göz önüne alınarak nafaka miktarı belirlenmektedir.
Çekişmeli Boşanma Davalarında İspat
Boşanma nedenlerinin varlığının ispat edilmesi davacı tarafa ait olup, bu konuda tanık beyanı, kamera kayıtları, telefon görüşme kayıtları veya ses kayıtları, doktor raporları delil olarak kullanılabilmektedir.
Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Diğer aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda olduğu gibi çekişmeli boşanma davası da Aile Mahkemelerinde görülür. Bu konuda görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Ayrıca Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise bu görev Aile Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemelerindedir.
Çekişmeli boşanma davasında yetkili mahkeme ise eşlerden herhangi birisinin ikamet etmiş olduğu yer mahkemesi olabileceği gibi her iki ortak şekilde son olarak en az 6 ay süre ile ikamet etmiş oldukları yer Aile Mahkemesi de yetkili olabilmektedir.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz boşanma nedenlerinden bir veya bir kaçı ileri sürülerek yazımızın sonunda eklemiş olduğumuz çekişmeli boşanma dava dilekçesinde gerekli düzenlemelerin yapılarak çekişmeli boşanma davası açılabilmektedir. Tarafların yetkili mahkemelerden ayrıca başka bir şehirde bulunmaları halinde en yakın adliyeden yetkili mahkemeye gönderilmek üzere boşanma davasının açılması da mümkündür.
Çekişmeli Boşanma Davasında Maddi / Manevi Tazminat
Genellikle özel boşanma nedenlerine bağlı olarak açılan davalarda maddi manevi tazminat talebi bulunmaktadır. Genel veya özel boşanma nedenleri fark etmeksizin talep halinde boşanmada daha ağır kusurlu olan eş aleyhine maddi veya manevi tazminat ödenmesine hükmedilebilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti
Çekişmeli boşanma davasının konusunu genellikle nafaka, boşanma isteği veya çocuğun velayeti oluşturur. Gerek anlaşmalı boşanmalarda gerekse çekişmeli boşanma davasında bu konuda görevli mahkeme çocuğun üstün menfaatini gözeterek velayet konusunda bir karar vermektedir. Gerektiğinde pedagog görüşüne başvurulabilmektedir.
Çekişmeli Boşanma Davalarında İstinaf İncelemesi Ne Kadar Sürer
Bölge Adliye Mahkemelerinin iş yoğunlukları veya özellikle çekişmeli boşanma davalarında taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğinin tespit edilmesi gibi durumlar göz önüne alınarak bu süre değişiklik gösterir. Ancak ortalama çekişmeli boşanma davasında istinaf incelemesinin ortalama 1 yıl sürdüğünü söyleyebiliriz.
Çekişmeli Boşanma Davalarında Gerekçe Bildirmek Zorunlu Mudur?
Boşanma davasının yukarıda belirtmiş olduğumuz boşanma sebeplerinden herhangi birisine dayandırılması zorunludur. Özel boşanma nedenlerinin var olmamasına karşın eşlerin boşanmak istemeleri veya sadece bir eşin boşanmak istemesi halinde ise diğer boşanma davası şartlarının oluşması ile “evlilik birlikteliğinin sarsılması” nedenine bağlı olarak boşanma davası açılması mümkündür.
Eşlerden Birisi Boşanmak İstemiyorsa Ne Yapılabilir?
Eşlerden birisinin boşanmak istememesi genellikle çekişmeli boşanma davasının konusunu oluşturan bir durumdur. Eşlerden herhangi birisi boşanmak istemiyorsa yukarıda belirtmiş olduğumuz boşanma nedenlerinin var olmadığını veya evlilik birlikteliğinin sarsılmadığını diğer bir ifade ile boşanma sebeplerinin var ol olmadığını kanıtlaması gerekmektedir.
Çekişmeli Boşanma 1 Celsede Biter Mi?
Çekişmeli boşanma dava dilekçesinde belirtilen hususların ve iddiaların tam olarak kanıtlanması, tarafların duruşmaya gelmesi halinde boşanma davalarının 1 celsede sonuçlanması mümkün olabilmektedir. Ancak çekişmeli boşanma davalarında tarafların iddialarını kanıtlaması veya mahkemece diğer hususların araştırılması gibi hususlar düşünüldüğünde çekişmeli boşanma davası genellikle tek celsede sonuçlanması mümkün olmayan davalar arasındadır.
Çekişmeli Boşanma Davasından Feragat Edilebilir Mi?
Çekişmeli veya anlaşmalı boşanma davaları fark etmeksizin taraflar bu konudaki kararlarından vazgeçmeleri mümkündür. Herhangi bir boşanma davasından feragat etme durumu ileride açılacak olan başkaca bir boşanma davasını etkileyecek nitelikte değildir.
Çekişmeli Boşanma Davası Ne Zaman Kesinleşir?
Çekişmeli boşanma davası istinaf incelemesi için itiraz hakkı kullanılmaması halinde ilgili mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kesinleşmektedir. Ancak herhangi bir sebebe dayalı olarak istinaf incelemesi için itiraz hakkı kullanılması halinde yerel mahkemenin kararından itibaren istinaf mahkemesinin bu konuda karar vermesi 6 ay ile 2 yıl sürebilmektedir.
Çekişmeli Boşanma Dilekçesi
ANKARA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE
Davacı : (İsim Soy İsim, Tc Kimlik No)
Adresi : (Adres)
Vekili : Av. …
Davalı : (Davalı İsim Soy İsim)
Adresi : Davalı Adresi
Dava Konusu : Hayata Kast, Kötü ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma ve nafaka ile tazminat.
Açıklamalar :
1. Müvekkilim olan …. ile davalı … tarihinde evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliklerinden … doğumlu ortak çocukları bulunmaktadır.
2. Davalı … uzun bir süredir müvekkilime karşı onur kırıcı davranışlarda bulunmak ile beraber hayatına kast edecek davranışlar sergilemiş ve son günlerde bu fiilleri arttırmıştır.
3. Bu nedenle evlilik birlikteliğinin sürdürülmesi müvekkilim için artık imkansız hale gelmiştir
Deliller : Nüfus kayıtları, tanık beyanları, adli raporlar
Hukuki Nedenler : Türk Medeni Kanununun 162 ve 166. maddeleri
Sonuç ve Talep : Yukarıda belirtmiş olduğumuz nedenler ile mahkemeniz tarafından re’sen tespit edilecek diğer hususlar göz önüne alınarak davamızın kabulü ve tarafların boşanmalarına,
Müvekkilim ve davalının ortak çocukları olan … adına aylık … TL nafaka ödenmesine, daha ağır kusurlu olan davalı ile boşanmaya bağlı olarak müvekkilim yoksulluğa düşeceğinden ayrıca müvekkilim adına aylık … TL yoksulluk nafakasına,
Yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine,
Karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. (Tarih)
Davacı Vekili
Çekişmeli Boşanma
Yukarıda örnek olarak belirtmiş olduğumuz çekişmeli boşanma dava dilekçesinde ilgili bölümler olayın oluş şekli veya boşanma nedenleri dikkate alınarak düzenlenmelidir.
Ancak çekişmeli boşanma davaları, boşanma nedenlerinin kanıtlanması, kusur tespiti, mal paylaşımı, çocuğun velayeti veya nafaka gibi içerisinde bir çok hukuki işlem barındıran bir dava türüdür. Özellikle çekişmeli boşanma davası ile birlikte maddi manevi tazminat talebinin bulunması ve bu talebin kabul edilmesi kusur durumuna bağlı olması nedeniyle bu konuda uzman bir hukukçu tarafından yürütülmesi gereken davalar olduğun düşünmekteyiz.