HAKARET SUÇU VE CEZASI (TCK 125)

Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 125)

Hakaret suçu ve cezası 5237 sayılı temel ceza kanunumuzun 125. Maddesinde düzenlenmiştir. TCK 125/3 maddesi ve alt bentlerinde ise hakaret suçunun daha ağır cezayı gerektiren halleri sıralanmıştır.

TCK 129 maddesinde “karşılıklı hakaret” ve TCK 130. Maddesinde ise “kişinin hatırasına hakaret” suçları düzenlenmiştir. Genel olarak TCK 125, TCK 129 ve TCK 130. Maddelerinin tümü hakaret suçu olarak tabir edilmektedir. Bu nedenle bir çeşit seçimlik hareketli suç olduğunu söylememiz mümkündür.

Hakaret suçu ve cezası, hakaret suçu nasıl ispat edilir, hakaret suçu şikayete tabi mi gibi konularda detaylı olarak bilgi vermeden önce hangi hakaretler suç olarak sayılır konusunda kısaca bilgi vermek gerekmektedir.

Hangi Hakaretler Suç Olarak Sayılır?

Hakaret genellikle TCK 125 maddesinde de belirtildiği gibi “sövme – küfretme” şeklinde gerçekleşmektedir. Ancak sadece küfretmek veya sövmek TCK 125 ve devamı maddeleri uyarınca suç olarak sayılmamaktadır. Bunlar haricinde kişilerin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek her türlü fiil veya isnat hakaret olarak kabul edilmiştir. Ayrıca hakaret suçları sadece sözlü olarak gerçekleşmemektedir. Mağdurun şeref, onur veya saygınlığına dokunacak her türlü fiili hareket (el hareketi) resim veya yazılı eylemler hakaret suçunun kapsamına girebilecektir.

TCK 125;

“(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.” [1]

Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi Türk Ceza Kanunu Md. 125

Hakaret Suçunda Korunan Hukuki Değer

Hakaret suçu ve cezası ceza kanunumuzun “şerefe karşı suçlar” başlığı altında yer almaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere TCK 125 maddesi ile korunmak istenen hukuki değer kişilerin şerefidir. En kısa tanımı ile şeref ise kişinin başkaları üzerinde bırakmış olduğu olumlu şöhret olarak ifade edilir. Gerek TCK 125 maddesi gerekse yerel mahkemeler ile yüksek yargı organlarının bu konuda vermiş olduğu kararlar dikkate alınarak korunmak istenen hukuki değerleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

  1. Şeref
  2. Namus
  3. Saygınlık
  4. Haysiyet
  5. Toplum içindeki itibar

Hakaret Suçu Cezası

Hakaret suçunun TCK 125/1 maddesinde belirtilen temel şekli ile işlenmesi halinde fail 3 ay ile iki yıl arasında hapis cezası ya da adli para cezası ile cezalandırılır.

Gıyapta Hakaret Suçu ve Cezası

Gıyapta hakaret suçu genellikle suçun mağdurunun kendisine yönelik hakareti bizzat işitip veya görmemesi durumlarında söz konusudur. Ancak gıyapta hakaret suçunun gerçekleşmesi için bu hakaretin en az 3 kişi tarafından öğrenilmiş olması gerekir. Bu durumda da fail TCK 125/1 maddesinde belirtildiği şekilde 3 ay – 2 yıl arasında hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.

Sesli, Yazılı veya Görüntülü Araçlarla Hakaret Suçu ve Cezası

Yukarıda da belirttiğimiz gibi hakaret suçları sadece sözlü olarak ve alenen hakaret şeklinde gerçekleşmemektedir. Günümüz teknolojik gelişmeleri göz önüne alındığında daha çok sesli, yazılı ya da görüntülü araçlar vasıtasıyla hakaret suçları işlenmektedir. Genellikle;

  • Telefonla hakaret
  • Sosyal medya üzerinden hakaret
  • Whatsap üzerinden hakaret
  • E-posta göndermek suretiyle hakaret

Şeklinde gerçekleşmektedir. Yazılı, sözlü ya da görüntülü araçlarla suçun işlenmesi halinde fail TCK 125/1 maddesinde belirtilen 3 ay ile 2 yıl hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Hakaret Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller

Daha çok hakaret suçunun mağdurlarının görevleri ve statüleri dikkate alınarak daha ağır cezayı gerektiren haller belirlenmiştir. TCK 125 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş hakaret suçlarında daha ağır cezayı gerektiren haller ise aşağıdaki gibidir.

Görevli Memura Hakaret Suçu ve Cezası

TCK 125/3-a maddesi gereğince suçun görevli memura, görevinden dolayı işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren haller arasındadır. Burada kamu görevlisinden kasıt TCK 6. Maddesinde tanımı yapılan kamu görevlisidir.

Buna göre suçun mağdurunun üstlenmiş olduğu kamu görevinin sürekli bir şekilde yürütülen bir kamu görevi olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Geçici bir süre ile üstlenmiş olunan kamu görevi olması da yeterlidir. Örneğin soruşturma veya yargılama aşamasında tanıklık görevini yerine getiren kişilere karşı hakaret halinde fail TCK 125/3-a maddesi gereğince cezalandırılacaktır.

Görevli memura hakaret suçunun oluşması için hakaretin görevi nedeniyle gerçekleşmesi gerekir. Bu nedenle kişinin sırf kamu görevlisi olması daha ağır cezayı gerektirmemektedir. Suçun faili ile mağdur arasında kişisel bir husumete bağlı olarak gerçekleşen hakaret suçlarında suçun temel seklinin düzenlenmiş olduğu TCK 125/1 maddesi uyarınca cezalandırılacaktır. Suçun TCK 125/3-a maddesinde belirtilen şekilde işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza 1 yıldan az olamamaktadır.

Dini, sosyal, felsefi inanç, siyasi veya düşünce ile kanaatlerini açıklanmasından değiştirilmesinden veya mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret suçu ve cezası

TCK 125/3-b maddesi ile kişilerin onur ve şerefleri koruma altına alınması ile beraber kısmen de olsa düşünce ve kanaat özgürlüğü ile beraber vicdan özgürlüğü ile dini inanç özgürlükleri koruma altına alınmaya çalışılmıştır. Kişinin mensubu olduğu dini inancını yaymaya çalışmasına bağlı olarak hakarete maruz kalması suçun daha ağır cezayı gerektiren halleri kapsamında değerlendirilmesine yeterlidir.

Bunun dışında kişinin mensubu olduğu dinin emir veya yasaklarına uyması yada uymaması nedeniyle gerçekleşen hakaret fiilleri de TCK 125/3-b maddesinin uygulanmasına sebebiyet vermektedir. Burada kişinin mensubu olduğu dinin bir önemi bulunmamaktadır. Örneğin suçun mağduru İslam dinine mensup kişiler olabileceği gibi, diğer dinlere mensup kişilerde olabilmektedir. Bu konuda bir ayrım yapılmamıştır.

Hakaret suçunun TCK 125/3-b maddesinde yapılan tanıma uygun şekilde işlenmesi halinde yine fail hakkında verilecek olan ceza 1 yıldan az olamamaktadır.

Alenen Hakaret Suçu ve Cezası

Hakaret suçu belirsiz sayıda kişinin bulunabileceği ortamlarda işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren hallerdendir. Alenen hakaret genellikle herkese açık ortamlarda gerçekleşmektedir. TCK 125/4 maddesinde düzenlenen suçun alenen işlenmesinde aleni ortamlar, kamuya açık her türlü alanlardır. Burada ortamda bulunan kişi sayasının bir önemi bulunmamaktadır. Bilindiği üzere yargılama aşamasında gerçekleşen duruşmalar herkese açık bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu nedenle duruşma salonlarında gerçekleşen bir hakaret TCK 125/4 maddesi kapsamında değerlendirilebilecektir.

Park, cadde sokak, AVM veya kamu kurumları gibi aleni ortamlardan sayılabilecek yerlerde gerçekleşen hakaret suçlarında suçun mağdurunun kendisine yöneltilen hakaret içerikli söz veya hakaretleri bizzat görmesi veya işitmesi gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Suçun bu şekilde aleni olarak işlenmesi halinde fail hakkında TCK 125/1 maddesi uyarınca verilecek olan ceza (3 ay ile 2 yıl hapis veya adli para cezası) 1/6 oranında arttırılmaktadır.

“Haciz işlemi sırasında sanığın, alacaklı olan katılanın gıyabında “O rüşvet yer, bu rüşvet parası, benim ona borcum yok.” Diyerek hakaret ettiği Yerel Mahkemece sabit kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1. 5271 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca gıyapta hakaret  suçunun en az üç kişi ile ihtilat edilerek işlenmesi gerektiğinden olaya ilişkin bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan tanıklar M.K., Y.Ü. ve E.T. dinlenilerek, ihtilat unsurunun oluşup oluşmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2.5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde düzenlenen hakaret suçunda mağdur kamu görevlisi olup kamu görevlisinin, anılan Kanun’un altıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” olarak tanımlanması, dolayısıyla her olayda, mağdurun kamu görevlisi olup olmadığının anılan maddedeki tanım çerçevesinde belirlenmesi gerektiği, ayrıca hakaretin yerine getirilen kamu görevi nedeniyle yapılması, kamu görevi ile hakaret eylemi arasında nedensellik bağının bulunması gerekir.

Somut olayda, sanığın hakkında yürütülen haciz işlemine sinirlenerek söylediği sözlerin katılanın görevinden kaynaklanmadığı, kamu görevi nedeniyle sarf edilmediği anlaşıldığından, eylemin 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,

3. 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi ve dosya kapsamında eylemin evinde ve evin eklentilerinde gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, aleniyet öğesinin ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle cezanın anılan Kanun maddesi gereğince artırılması,

4. 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanırken yapılan hesap hatası nedeniyle sonuç hapis cezasının “11 ay 29 gün” yerine, “1 yıl ” olarak fazla tayin edilmesi,

Nedenleriyle karar hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA” [2]

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 19.03.2024 tarih ve 2021/24271 Esas, 2024/3495 Sayılı Kararı

Hakaret Suçunda Daha Hafif Cezayı Gerektiren ve Cezasızlık Halleri

TCK 129/1, TCK 129/2 ve TCK 129/3 maddelerinde hakaret suçunda daha hafif cezayı gerektiren haller ile cezasızlık halleri düzenlenmiştir. Bu durumlar genellikle üç farklı başlık altında incelenmektedir.

Haksız Bir Fiil Nedeniyle Hakaret Suçu ve Cezası

TCK 129/1 maddesine göre hakaretin haksız bir fiile karşılık tepki göstermek şeklinde işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza 1/3 oranında indirilebileceği gibi, haksız fiilin nitelik ve derecesine göre fail hakkında ceza vermekten vazgeçilmesi de mümkündür.

Kasten Yaralama Sonucu Hakaret Suçu ve Cezası

TCK 129/2 maddesinde ise hakaret suçunun “kasten yaralama” suçuna maruz kalınması sonrasında işlenmesi durumu düzenlenmiştir. Bir çeşit hakaret suçunda cezasızlık olarak da nitelendirilmesi mümkündür. Hakaret suçunun mağdurunun aynı zamanda, hakaret suçunun failine yönelik kasten yaralama suçunu işlemesi ve failin bu kasten yaralamaya tepki olarak hakarette bulunması halinde fail hakkında ceza verilmez.

Karşılıklı Hakaret Suçu ve Cezası

Hakaret suçunda daha hafif cezayı gerektiren ve cezasızlık hallerinin düzenlendiği son durum ise karşılıklı hakarettir. Burada suçun mağduru aynı zamanda fail konumunda bulunmaktadır. Bu gibi karşılıklı hakaret durumlarında ise yine taraflar için verilecek olan ceza 1/3 oranında indirilmesi mümkün iken ceza verilmesinden vazgeçilmesi de mümkündür.

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 130)

TCK 130 maddesinde de kişinin hatırasına hakaret düzenlenmiştir. Buna göre herhangi bir kimsenin ölümünden sonra hatırasına hakaret edilmesidir. Kişinin hatırasına hakaret olarak değerlendirilmesinde yine TCK 125 maddesinde belirtilen gıyapta hakaret suçlarında olduğu gibi en az üç kişiye ihtilat edilmesi gerekmektedir. Suçun bu şekilde işlenmesi halinde fail 3 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

Bunun dışında kişinin hatırasına hakaret suçu alenen işlenmesi durumunda fail hakkında verilecek olan ceza 1/6 oranında arttırılmaktadır.

Yine TCK 130/2 maddesinde de bir ölünün tamamen ya da kısmen kemikleri ya da ceset hakkındaki tahkir edici fiiller suç olarak tanımlanmıştır. Failin hareketinin TCK 130/2 maddesi şeklinde gerçekleşmesi durumunda üç ay ile iki yıl arasında hapis cezası öngörülmüştür.

Beddua Etmek Hakaret Suçunu Oluşturur Mu?

Hakaret suçlarının oluşması için yukarıda da belirttiğimiz gibi kişinin, saygınlığına, şerefine, onur ve haysiyetine dokunacak söz veya fiili harekette bulunulması gerekmektedir.

Gerek yerel mahkemeler, gerekse yüksek yargı organlarınca benimsenmiş ve istikrar kazanmış kararlar da beddua etmenin hakaret suçları kapsamında değerlendirilemeyeceği yönündedir.

“…. isimli sosyal paylaşım sitesinde sanık tarafından kullanılan hesap üzerinden katılan hakkında hakaret nitelikli paylaşımlar yapıldığı iddiasıyla kamu davasının açıldığı ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, sanığın yazdığı yazıların bir kısmı eleştiri mahiyetinde ve bir kısmı beddua niteliğinde, hakaret unsuru içermeyen ve hakaret kastı bulunmayan kaba söz ve yazı niteliğinde olduğundan hakaret suçunun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri uyarınca beraat kararı verildiği belirlenmiştir.

2.Sanık savunması tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.

3…. Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Suç Araştırma Soruşturma Büro Amirliği’nce tanzim edilen 24.06.2015 tarihli araştırma ve tespit tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE

1.Sanık savunması, oluş, tüm dosya kapsamı karşısında, sanık hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.” [3]

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.09.2023 tarih, 2021/14155 esas ve 2023/20983 Sayılı Kararı

Hakaret Suçunun Mağduru

TCK 125/3-a (Görevli Memura Hakaret) maddesi dışındaki durumlar haricinde hakaret suçu mağdur açısından özgü suç değildir. Suçun mağduru herkes olabilmektedir.

Hakaret Suçunun Faili

Hakaret suçları fail açısından da özgü suç niteliğinde değildir. Bu nedenle suçun faili herkes olabilmektedir.

Hakaret Suçu Nasıl İspatlanır

Hakaret suçunun ispatlanmasında hukuka aykırı olmamak koşulu ile her türlü delil kullanılabilir. Tanık beyanları, HTS kayıtları, kamera kayıtları her türlü veri hakaret suçlarında delil olarak kullanılabilmektedir.

Hakaret Suçunda Yargılama

Hakaret suçunda yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemelerindedir. Diğer suçlarda olduğu gibi yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer Asliye Ceza Mahkemesidir.

Hakaret Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Yukarıda belirtmiş olduğumuz tüm hakaret suçlarının ceza üst sınarlarını dikkate aldığımızda daha ağır cezayı gerektiren haller dışındaki durumlar dikkate alındığında 2 yıl ve daha az hapis cezası ile cezalandırılması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle hakaret suçları için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Ancak bunun için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının diğer şartlarının oluşması gerekmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Diğer şikayete tabi suçlarda olduğu gibi hakaret suçlarında şikayet süresi 6 (altı) aydır. Bu sürenin başlangıcı özellikle gıyapta hakaret suçlarında suçun öğrenilmesinden itibaren başlamaktadır.

Genel olarak hakaret suçu şikayete tabidir. Ancak bunun tek istisnası TCK 125/3-a maddesinde belirtilen görevli memura görevinden dolayı hakaret suçudur. Bu durumda suçun mağdurunun şikayeti aranmamaktadır. Fail hakkında re’sen soruşturma ve kovuşturma yapılmaktadır.

Evet hakaret suçları şikayete tabi suçlardan olduğu gibi uzlaşmaya tabi suçlardandır. Suçun faili hakkında dava açılmadan önce görevlendirilecek uzlaştırmacı vasıtasıyla uzlaştırma prosedürleri uygulanmaktadır. Mağdur ve fail arasında uzlaşma sağlanamaması halinde kamu davası açılmaktadır. Yine bunun tek istisnası görevli memura hakarettir. Bu durum uzlaşmaya tabi değildir.

Ceza alt ve üst sınırlarını dikkate aldığımızda hakaret suçundan dolayı alınacak olan bir hapis cezasının para cezasına çevrilmesi mümkündür.

Hakaret nedeniyle açılacak olan ceza davaları genellikle “seri muhakeme usulü”ne tabi oyarak yapılmaktadır. Bu nedenle bu tür ceza davaları diğer ceza davalarına nazaran daha kısa sürede neticelendirilmektedir. Seri muhakeme usulüne göre yürütülen ceza davaları ortalama 3 ay içerisinde neticelendirilmektedir.

[1] Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi Türk Ceza Kanunu Md. 125

[2] Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 19.03.2024 tarih ve 2021/24271 Esas, 2024/3495 Sayılı Kararı

[3] Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.09.2023 tarih, 2021/14155 esas ve 2023/20983 Sayılı Kararı

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir